Bir zamanlar sakin, zeki Meryem'in bir anda yoluna çıkan her şeyi silip süpürecek saldırgan bir öfkeye dönüşeceğini kim düşünebilirdi?
Tek oğlunu kaybeden Meryem suçluyu arıyordu ve ona göre kötülüğün canavarı Elif'ti.
Bu kız oğlunun hayatına girdi, duygularını ayaklar altına aldı ve onun yüzünden hayatını kaybetti.
Meryem'in kalbi ağrıyordu ve intikam almak istedi. Elif'in yaşadığı kayıp acısını yaşamasını istedi.
Meryem, Elif için skandal çıkardıktan sonra kız erken doğum yapmaya başladı. Ama Allah'a şükür çocuk sağlıklı doğdu.
Meryem, Kahraman'a ve yeni doğan oğluna zarar vermek istemedi.
Fakat Meriem'in Kerim'in canını alan adamı bulduğu ve bu haberi kendisinden sakladığı söylendiğinde Meryem şüphelerinin doğru olduğuna karar verdi.
Elif suçludur ve Kahraman onu örtmektedir.
Öfke ve kızgınlık Meryem'in aklını bulandırdı ve Meryem, erkek kardeşini ve karısını en değerli şey olan bir çocuktan mahrum etmeye karar verdi.
Ve çok geçmeden fırsat kendini gösterdi ...
Kamen hanım, Ziya Bey ile birlikte kızlarını bir süreliğine Hatay'a kız kardeşlerine göndermeye karar verir. Meryem de aynı fikirde ama kafasında bir plan çoktan olgunlaştı.
Meriem havaalanına giderken şoföre teyzesi için bir hediye alması gerektiğini söyler. Merkezin etrafında yürüyecek ve sürücünün eve gitmesine izin verecek.
Merkez yerine Meryem hastaneye gidiyor. Meryem koğuşa girerken Elif'i uyurken ve yeğeniyle bir beşik gördü.
Meryem çocuğu özgürce aldı ve sessizce gitti.
Elif uyanınca kayıp çocuğu keşfetti. Ancak hiçbir personel bir şey söyleyemedi. Çocuğun kaçırıldığı ortaya çıktı. Ama kim?
Elif ve Kahraman'ın acısı çok büyüktü. Çocuk, onu kaçırmaya cesaret eden, ancak iki günlüktü.
Meryem'e gelince, Elif'in oğlunu Boğaz'ın sularına atmak niyetindeydi ama masum yüzüne bakarak bunu yapamadı.